Sunday, November 1, 2009

El Yapımı Yöresel Giysili Taş Bebekler

Annem ve arkadaşı birlikte yöresel giysili taş bebekler yapıyorlar. Ben de takımın bir parçası olarak konu ile ilgili blog yaptım:
http://yoreseltasbebekler.blogspot.com

Ayrıca, yöresel giysili taş bebeklerimiz için http://dukkanlar.gittigidiyor.com/Yoresel_Tas_Bebekler_Dukkani/
sanal dukkan da açtım. İsterseniz, Yeni Yıl hediyelerinizi bizden alabilirsiniz.
Her taş bebeğin kendine özgü hikayesi ve taşları var. Almayı düşündüğünüz herbir taş bebek size özeldir. Doğadan topladığımız taşlar, birbirinden farklıdır ve yapılan her taş bebek kendine özgü yapısı ve boyu vardır.

Umarım hoşunuza gider:)

Saturday, October 17, 2009

17.10.2009

Bugun itibariyle çok uzaklara giden kişi için...

17.10.2009 tarihinde Bilkent Kütüphanesi Sanat Galerisi'nde Zafer Gençaydın'ın ve Cezmi Orhan'in resim sergisini gezdim. Hareket noktası insan-doğa-yaşam olan Gençaydın'ın ve Orhan'ın resimlerini mutlaka görmenizi isterim.

Sanatçılar hakkında detaylı bilgi için:
http://www.cezmiorhan.com/
http://www.sanatmuzesi.hacettepe.edu.tr/40gencaydin-oz.htm

Saturday, October 3, 2009

Hayallerinizin Pesinden Gidin !

Hayallerinizin Pesinden Gidin !

Shared via AddThis

Twitter sayesinde http://www.neisyapsak.com sitesini keşfetme şansım oldu ve bu
sitede okuduğum "Hayallerinizin Peşinden Gidin" başlıklı yazıyı blogumda yayınlamaya karar verdim. Umarım sizlerin de ilgisini çeker...

Saturday, January 17, 2009

"Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak"

Yaşamda ışık hızı yol alırken, üzüntüyü, mutluluğu derinden hissederek yaşıyoruz. Bazen öyle anlar oluyor ki, her iki duyguyu, aynı anda da yaşadığımız zamanlar olabiliyor. Onun için yaşamda, her karşılaşmanın, her hissedişin, bir nedeni ve bir de sonucu var diye düşünüyorum. Yaşama dair mesajları doğru algılayabilirsek, gözlemleyebilirsek, yaşam daha anlamlı olabiliyor. Neden mi böyle söylüyorum çünkü üç sene önce bir arkadaşımın web sayfasında Dale Carnegie'nin Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak, başlıklı kitabının genel özetini okumuştum ve o dönemim içerisinde kitabın kendine ait güçlü mesajları, benim bir çok düşünceyi tekrardan düşünmemi ve analiz etmemi sağlamıştı. Zaman ışık hızı akıp giderken, Aralık 2008'de, arkadaşımla Dale Carnegie'nin kitabının içeriği hakkında sohbet ederken, arkadaşım, usulca ayağa kalkıp, kütüphanesine doğru ilerledi ve alt raflarda duran, 1962 yılında, Ahmet Halit Yaşaroğlu Kitapçılık ve Kağıtçılık Ltd.Şti. tarafından basılmış, Ömer Rıza Doğrul tarafından dilimize çevrilmiş, 7 baskı yapmış, Dale Carnegie'nin Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak başlıklı kitabını bana gösterdi. İkimiz için de bu kitap çok değerliydi. Yaşamlarımızın çeşitli dönemlerinde, bize güçlü mesajlar veren başucu kitabı olmuştu, olmaya da devam ediyor...

Okuduğumuz kitaplar, bizim kimliğimizi ve yaşama bakış akışımızı yansıtır; Bu düşünceden yola çıkarak, okumak için seçtiğimiz kitapları her yönüyle ele almalı ve paylaşmayı ve analiz etmeyi bilmeliyiz.

Sizlerle bu kitabı paylaşmak istedim çünkü bu kitap, "üzüntü" konusuna yaklaşımımı bir çok açıdan tekrardan ele almamı sağladı. Üzüntü bizleri hem ruhsal hem de fiziksel anlamda derinlemesine etkileme gücüne sahip. Onun için yaşamın anlamını keyifle sürebilmemiz için sahip olduğumuz duygularla nasıl yaşayabileceğimizi öğrenmemiz gerekiyor.

İşte yaşamsal akışı farklı boyutlarla inceleyen, 288 sayfadan oluşan, Dale Carnegie'nin kitabı toplam yedi bölümden oluşuyor. Üzüntü konusunda örneklemelere dayalı anlatımı sayesinde, yaşanan üzüntü dolu anlarla nasıl başa çıkıldığını, hangi yolculuklardan geçildiğini nedenli sonuçlu bizlere sunuyor.

Bununla paralel olarak, bölümlerin sonlarında, bizlere, bölüm özetleri ve konu ile ilgili olarak kendinize uygulayabileceğiniz sorular sunuyor. Anlamlı olan, kitabı okurken, aynı zamanda elinizde kurşun kalem ve minik bir kağıtla uygulamalar yapmak, kitabın bir parçası olmanızı sağlıyor. Hepimizin de bildiği gibi insanın kendi üzerine çalışma yapması aslında hiç kolay olmadığını biliyoruz ancak unutmamamız gereken yaşamsal bir ayrıntı; insanın, kendi çıkmaz sokaklarına dair, kendi kendine sorular sorup, yapıcı çözümler üretebilmesi, geliştirmesi şiirsel bir yolculuktur.

Sonuç olarak, Epsilon Yayıncılık'tan çıkan, çevirisi Meltem Erkmen Kapucuoğlu ustadımız tarafından dilimize çevrilmiş, Dale Carnegie'nin Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim.