Saturday, December 20, 2008

Denizin Üstünde Uçuşan Perilerin Işıltıları Eşliğinde Kaş

Gökyüzü ile denizin birbirini keşfettiği, denizin üstünde uçuşan perilerin ışıltıları eşliğinde, liman kasabası, Likya’nın önemli kentlerinden olan, Kaş'a çocukluğumdan itibaren toplam üç kere gitmişim; Birincisi ailecek gittiğimiz dönem, ikincisi, uzaklarda olan çok sevdiğim bir arkadaşımla ve üçüncüsü de dostlarımla... Her birinin kendine ait sihirli anları ve mesajları var. Özellikle bu şekilde bir giriş yapmak istedim çünkü o şiirsel mekanda birlikte olduğum insanlar benim için çok değerliydi. Umarım ilerde tekrar gitme şansımız olur... Şimdi başlayalım denizin üstünde uçuşan perilerin eşliğinde Kaş'ı anlatmaya...

Antalya’dan Fethiye’ye uzanan sahil şeridinde yer alan Kaş’ın hallerini dile getirirken, yasemin kokan sokaklarını ve acıbadem likörünün sihirli tadı ile söze başlayıp, anları sonsuzlaştırmak istiyorum. Kaş’ı keşfetmek için, mümkün olduğu kadar pansiyondan uzak yaşamalısınız, onun için sadece sabah kahvaltısı sunan bir pansiyonda kaldığınızı; Gece uyurken dalga sesleriyle uyuduğunuzu, sabah uyandığınızda da, yatağınızdan denizi göz ucuyla hissettiğinizi düşünün….

Kaş’ın iki farklı yüzü ile tanışmak için berrak ve turkuaz renginin keşfedilmeyi bekleyen derinliklerinde dalışa gitmeyi, Kekova’nın tarih ve doğa güzellikleriyle süslü eşsiz koylarında deniz kanosunun keyfine varmayı, antik kentler arasında yürüyüşlere katılmayı mutlaka yaşamalısınız.. Ayrıca yamaç paraşütünün keyfine varıp, rüzgarın dansını bütün vücudunuzda, ruhunuzda hissetmelisiniz. Şehir temposundan ışık hızı uzaklaşıp, yer ile gökyüzünün çılgınca birleştiği yerde sonsuza kadar yaşamak umuduyla…

Not: Kaş'ta pizzacıda yediğimiz lazanya'nın tadını hiç unutmak istemem. Biliyorum Kaş'a gitmişken balık, kalamar yerine lazanya mı yenir diyebilirsiniz ama mutlaka o yeri bulup denemelisiniz. O güzel mekanı keşfettiğimiz için mutluyum.

No comments: