Yaşadığım kenti tanımak ve hikayesini bilmek beni daha çok derinleştiriyor. Aklıma ilk gelen soruyu sormak istiyorum; Işık hızı koştururken, çevreni veya mekanları gerçekten gözlemliyor musun? veya mekanları keşfederken gerçekten içerisinde bir an olsun kaybolabiliyor musun?
Ayrancım Gazetesi ile ilk karşılaştığımda içerik akışından çok etkilenmiştim çünkü yaşadığın kenti gerçekten hisseden kişilerin bir araya gelip ortak bir değer yaratması ve kente dair yazıp çizmesi beni etkilemişti. "Derinleşmekten" öte kentin farklı mekanlarını adımlarken, benim gibi hisseden arkadaşları bulmak ve gerçekten mekan(lara) dair sohbet edebilmek şansına erişmiştim. Sanırım yaşayarak öğrenmek bu olmalı diye düşündüm.
Aslında yazı yolculuğum ilk üniversite yıllarında başlamıştı. Bilkent News ekibinde kısa süreli bile olsa yer almıştım. İngilizce içerik çalışması yapmayı öğrendim ve ekibin bir parçası oldum. Fanzin bir derginin ufak tefek parçası oldum. Kendimce şiir yazdım;
Süreç
Uçsuz Buçaksız deniz parçacıklarının içerisinde
kocaman bir deniz
denizler hep farklıdır
derken
gökyüzünün rengi yağmura yansır
bu hep bilinir zaten
ama kimin umurunda
bilinir yerle göğün bir olduğu
bütünleşir bütün yoğunluğuyla
delicesine yer ile gök
birden ikisi de farkına varırlar
kendi güzelliklerinin...
Sonra yaşam akışında; İzgören Akademi eski ismiyle Academy International'da Kariyerin dergisinin ekibinde haber koordinatörü olarak yer almıştım. Yüce Bilgi Akademisi'nde e-dergi üzerine çalışma yapıp, ilk online dergimizi yayına almıştık.
Aşağıdaki yazılarımın hepsi ekip çalışmasının ürünüdür. Yazı yazmak için önce araştırma yapılır, içerik çalışması yapılır, öneriler ve tavsiyeler alınır, revize edilir ve yazı gerçekten hayat bulur.
https://ayrancim.org.tr/?p=11048
https://ayrancim.org.tr/?p=10907
https://ayrancim.org.tr/?p=10866
https://ayrancim.org.tr/?p=10711
No comments:
Post a Comment