Wednesday, June 11, 2008

XIX. Yüzyıldan Günümüze Kadar Gelen Lezzet: İnegöl Köftesi

Tarihi M.Ö. 3.000 yıllarına dayanan, etrafı çam, kayın, köknar, meşe, ıhlamur, kestane ve ceviz ağaçlarıyla bütünleşmiş İnegöl’de, hiç İnegöl Köftesi yediniz mi?

Yaz tatillerinde, bayramlarda yolumuz İnegöl’den geçerse mutlaka uğradığımız ve keyifle yemek yediğimiz bir yerden bahsetmek istiyorum sizlere…1934’ten beri faaliyet gösteren Hacı Aziz-Nazmi Mete Köfte Konağı… Neden mi anlatmak istiyorum? Çünkü köfte konağının kendine ait enerjisini keşfetmenizi, hissetmenizi istiyorum. Belki, size abartılı gelebilir ama şehirden uzaklaşıp, küçük ölçekli mekanlarda yemek yediğiniz zaman, keşfettiğiniz lezzetler, sizin ruh halinizi değiştirebiliyor.

Bu keyifli değişim sürecini tam sizlerle paylaşmaya karar vermişken, yıllardır devam eden İnegöl Köftesi Lezzet Macerası’nı birazcık da internet aracılığıyla araştırmak istedim. Bakın karşıma nasıl bir bilgi çıkıverdi? Aslında İnegöl Köftesi; “XIX. yüzyılda Balkanlardan gelen göçmenlerin getirdikleri küçük ızgara köfte, 1930´larda Bursa´da Mustafa Besler tarafından açılan dükkanda "İnegöl Köftesi" adıyla satılmaya başlanmıştır. Bu lezzetli köfte Bursa ve İnegöl ile özdeşleşmiştir.”

Saniyelik bile olsa internetten konu ile ilgili araştırma yapmak, beni farklı tonlarda düşünmemi sağladı ve birden İnegöl Köftesi ile ilgili tanıştığımız yıla geri dönüverdim. Sonuç olarak biz, 1991’den beri, düzenli olmamakla birlikte, köfte konağında yemek yemeğe devam ediyoruz. Yıllar geçtikçe, nadir görüşmelere rağmen, köfte konağı sakinleri ile aynı iletişimde olmak, yarım kalan sohbetlerin, aynı kıvamda hiç bozulmadan devam ettiğini görmek, ışıltıları fark etmek bizi mutlu kılıyor; Beyaz örtülü, diktörtgen masaları olan köfte konağına gelen herkese, çoğunlukla, ismiyle hitap edilmesi, farkındalık yaratıyor. Hani hep bizim iş yaşamında dikkat ettiğimiz bir konudur Ayrıca, herkesin kendine ait tanıtım ve pazarlama yöntemleri vardır; Aile sakinleri, masa örtüsü ve masa için özel kesilmiş camın arasına, köfte konağı ile ilgili, bir yerel gazetede çıkmış haberi yerleştirmişler. Size gösterilen masaya oturduğunuz zaman yazı hemen dikkatinizi çekiveriyor…

Tarifini hiç bir zaman öğrenemediğiniz ya da öğrendiğinizi zannettiğiniz lezzetli İnegöl Köftesi’ni, yumurtalı piyazını, şırasını ve tabi unutmamak lazım salça, kekik, çemen, ceviz karışımı ile yapılmış, ekmeğe sürülüp yenen acılı mezesini de dikkate almak lazım.

Sonuç olarak, günümüzden geçmişe bir yolculuk yaptığımız zaman sadece İnegöl’de İnegöl köftesi yemekle kalmıyoruz ama aynı zamanda da bir zamanlar Hititlerin, Lidyalıların, Perslerin, Makedonyalıların hüküm sürdüğü ve Roma, Bizans İmparatorluklarının güçlerinin hissedildiği mekanlar üzerinde “çok fazla” farkında olmadan, lezzetli yemekler yerken, zamanda farklı bir yolculuğa çıkmış oluyorsunuz.

Kaynakça:
http://www.inegol.bel.tr/kent/kayitdetay.php?sk=1&id=14

http://www.lifeinbursa.com/tarihx/370/18/inegol_koftesi.htm

No comments: